OTİZM NEDİR ?
 

    Otizm 3 yaşından önce başlayan ve ömür boyu süren sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır.
    Otizm beynin bir çok kısmını etkiler ama bu etkinin nasıl geliştiği çok iyi anlaşılamamıştır. Ebeveynler genellikle çocuklarının yaşamının ilk iki yılında belirtileri fark eder.Erken davranışsal yada kavrayışsal müdahaleler çocukların kendikendilerine bakabilme yetisi ile sosyal ve iletişimsel yetiler kazanmasına yardımcı olabilir.

OTİZM TEMEL BELİRTİLERİ 

Sosyal iletişimin gelişiminde boızukluk 
Sözel veya sözel olmayan iletişimde bozukluk, hayal gücü yoksunluğu
Takıntılı tekrarlayıcı davranışlar, ilgi alanının kısıtlılığı

Erken Dönem Belirtileri ;

• Taklit olmaması
• Jest olmaması
• Göz kontağının gelişmemesi
• Nesnelere karşı ilgi duymaması
• Bir şeyi istemek için jest kullanılmaması
• Uyku problemleri olabilir.

Aynı Zamanda ;

• Göz kontağı kuramama , fiziksel temastan kaçınma , rutinlerde ısrarcı olma, sallanma, dönme ve el çırpma gibi hareketler gösterir.
• Sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinin zayıf olması tipik özellikleridir.

                                                                                                        ESRA KEŞ

     15 DOWN SENDROMLU GÜZEL İNSANIN GELECEĞİN ANNESİNE MESAJI VAR ! ...

   

  Bir kadın, Down Sendromlu bir bebeği olacağını öğrenir.Paniğe kapılıp video yu hazırlayan CoorDown adlı derneğe mesaj atar., '' Ben ne yapacağım '' diye ...
     İşte karşınızda 15 tane harika insanın bu anneye verdiği cevap ... 

                                                                          ESRA KEŞ

     

         DOWN SENDROMLU ÇOCUKLAR NASIL GELİŞİR ?

       Normal gelişim gösteren çocuklarla karşılaştırıldığında tüm gelişimsel alanlarda gerilik gösterdikleri görülmüştür.Erken çocukluk döneminde Down sendromlu çocukların gelişimleri normal gelişim gösteren çocuklarınkiyle benzer şekilde aynı sırayla fakat daha yavaş olarak gerçekleşmektedir.gerçekleşmektedir. Down sendromlu çocuklar belirli alanlarda gerilik göstermektedir.

1.BİLİŞSEL GELİŞİM

     Down sendromlu çocukların nörolojik sistemlerinde ki yetersizliğin zihinsel süreci etkilemesi sonucu çocuğun hareketleri,çevresin algılaması,çevresinde bulunan insanlarla iletişimi ,öğrenmesi,ses çıkarması,koordinasyonu,konuşması gibi pek çok gelişimsel süreç olumsuz olarak etkilenebilmektedir. Down sendromlu bireylerin normal gelişim gösteren bebeklere göre daha pasif ,gevşek,çevrelerine ilgisiz sessiz ya da fazla huysuz olmaları söz konusu olabilmekteyse de büyük çoğunluğu yaşamlarının ilk aylarında diğer bebeklerden farklı değillerdir.
     Down sendromlu bebeklerin bilişsel gelişimi diğer çocuklarla aynı sırayı izlemesine karşın yavaş olmaktadır.Bu gerilik kimi çocukta az iken kimi çocukta ağır olarak karşımıza çıkabilmektedir.

2.DİL GELİŞİMİ

     Down sendromlu bebeklerin konuşma ve dil gelişimi yaşamın ilk yıllarından beri genellikle gecikme göstermektedir.Bu gecikme işitme kaybı, ağız ve dil bozukluğunda ki hipotoni (kas gevşekliği) ve çocuğun bilişsel gelişimindeki geriliğin etkisi sonucunda olabilmektedir.            Araştırmalar,Down sendromlu bir bebeğin en çok dil alanında geri olduğunu, bu alandaki geriliğini çevresinin dille ilgili özellikleriyle de bağlantılı olduğunu ortaya koymaktadır.Normal gelişim gösteren çocuklar,ikinci yılın sonlarına doğru sözcüklerin birbiri ile olan ilişkilerini anlamaya başlarken, bu süreç Down sendromlu çocuklarda çok daha geç olmaktadır.


3.KİŞİSEL VE TOPLUMSAL GELİŞİM

     Çocukların çevresindekilerle ilk etkileşim ağlamakla gerçekleşmektedir.Araştırmalar ,ilk yılda Down sendromlu bebeğin ağlamasının hem nicelik hemde nitelik açısından farklı olduğunu ortaya koymuştur.koymuştur. Down  sendromlu çocuklar genellikle 6. aya kadar daha az ağladıkları için ''uslu  bebek'' olarak adlandırılmakta buda bebeğin yetişkinlerle daha az etkileşime girmesine sebep olmaktadır. Down sendromlu çocuklarda görülen kalp yetmezliği,kas gevşekliği gibi sorunların bu çocukların öz bakım becerilerini kazanmalarını olumsuz yönde etkilemiştir.Zihinsel engelliler grubu içerisinde Down sendromlu çocuğun diğerlerine oranla daha sevecen,daha sosyal,mutlu ve daha güler yüzlü oldukları belirlenmiştir.
     Down sendromlularda dikkat toplam,problem çözme ile ilgili yetersizliklerin yanı sıra hiperaktivite,stereotip (davranışın tekrarlanması) gibi bazı problemlere de rastlanmaktadır.Bu davranışlar erken çocukluk döneminden çıkmadan önce veya yerleşmeden önce anne ve babanın uygun davranışlarıyla eğitilebilmekte veya en aza indirilebilmektedir.


KAYNAKÇA :

• Uzm. Dr. Gönül Kobal, Ankara Üniverstesi, Down Sendromlu çocukların gelişim özellikleri( Çoluk çocuk dergisi,sayı :35)
• Prof. Dr. Bülent Üstündağ,47. kromozom. Yeni Asya Yayınları İstanbul(1994)
• Ira Lott&Ernest E.Mccoy. Down Sydrome, Advences in Medical Care . Willeyless Publication , New York(2000)

                                                                                                     ESRA KEŞ

Down Sendromu

NEDEN ÇOCUĞUM DOWN SENDROMLU ?

Annenin yaşı, radyasyon,uyuşturucu ve alkol kullanımı gibi çeşitli tezler ortaya atılmış olsa da bunların içinde kesinlik kazanmış olanı yoktur.

      Annenin yaşının ilerlemiş olması, sendromun sıklığı ile ilişkili olan tek veridir.

SONRAKİ ÇOCUKLARIN DOWN SENDROMLU OLMA İHTİMALİ NEDİR ?


   Bu çocuğun kromozom değişimin türüne bağlıdır.Çocuk doğduktan sonra tekrar etme riski Trizomi  de % 1 in altındadır.Anne ve babanın yaşlarına bağlı değildir.

DOĞUMDAN SONRA EMZİRME NASIL OLMALIDIR?

   Emzirmek tüm bebekler için olduğu gibi Down Sendromlu bebekler içinde son derece önemlidir. Bu çocukların anne sütü ile beslenmeleri , ağız sistemlerinin kuvvetlenmelerini sağlar.Kuvvetli şekilde emmek, normal bir ağız yapısının oluşmasının en iyi yoludur.Emzirme ile alt çenenin gelişmesi ve dil hareketi sayesinde ağzın kapatılmasının öğretilmesi daha kolaydır.Çünkü Down Sendromlular bu konuda bazı zorluklar yaşarlar.

   Sizin ve çocuğunuz için önemli olan birlikte olmak ve iyi ilişki kurmaktır.Emzirme buna da yardımcı olabilir, fakat zorunlu değildir. Emzirmenin mümkün olmadığı durumlarda çocukla beslenme sırasında sıkı bir bağ kullanılabilir.İlk günlerde çocuğu beslemek zor olabilir,pes etmeyin.
Bebekte ki emzirmeyi kolaylaştırmak için göğsü ufak pompalarla ovuşturmak gerekir.Göğüs ucu bebek tarafından daha kolay yakalanır ve süt hemen gelir. Ayrıca bu yöntem sütün çoğalmasına da yardımcı olmaktadır.Bebek tam doyurulamadığında sütün pompalanıp  biberondan verilmesi bebeğin sağlığı için önemlidir.


                                                                                                  ESRA KEŞ

DOWN SENDROMU nedir ?

                      DOWN SENDROMU

     Down Sendromu çocuğunuzun vücudunda ki hücrelerin 46 yerine fazladan bir kromozoma , yani 47 kromozoma sahip olmasıdır. Down sendromu bir hastalık değil genetik bir farklılıktır.

     Down sendromlu çocuğun fiziksel görünümü diğer çocuklardan biraz farklı olabilir.Fakat unutmayın ki bazı çocukların sarı saçlı bazılarının renkli gözlü olması gibi çocuğunuzun da Down Sendromlu olması genetik bir farklılıktır. 
  
     Down sendromu konusunda iki şey kesindir.Birincisi Down Sendromunun kaynağı anne baba değildir ve hamilelik öncesi veya sırası olan her şey çocuğun Down Sendromlu doğmasına yol açmaz.İkincisi diğer çocuklar gibi Down sendromlu çocuklarında kendilerine özgü kişilikler yetenekleri ve düşünceleri vardır.Diğer çocuklar gibi onlarda farklı kişiliğe sahip bireyler olarak büyüyeceklerdir.

DOWN SENDROMU NASIL OLUŞUR ?

     Genlerimiz birbirine kromozom denilen çubuklarla bağlıdır.Çoğumuzun her hücresinde 46 kromozom bulunmaktadır.Kromozomlarda çiftler halinde kümelenmişlerdir, yani hücrelerimiz 23 çift kromozoma sahiptirler.

     Kromozom çiftlerimizin biri annemizin yumurtasından diğeri ise babamızın sperminden gelmektedir.Kromozomlar ikişerli gruplar halinde 23 çift olarak denge halindedirler.

     Herhangi bir nedenle bu çiftlerin fazla kromozoma sahip olması dengeyi bozacaktır.Bu durum yani 3 kromozoma sahip olma Trizomi olarak tanımlanır.

     Down sendromu durumunda üç kromozom oluşumu gen zincirinin 21. kromozom halkasında oluştuğundan bu oluşum embriyo geliştikçe yeni oluşan hücrelere aktarılır ve hücrelerin fazladan bir kromozoma sahip olmasına neden olur.

                                                                                                ESRA KEŞ

''' Sevdiği kadın kanser hastası ve ondan vazgeçmeyen ERKEK, ne güzel erkek.
Kanser hastası olmasına rağmen yaşamaktan ve sevmekten vazgeçmeyen KADIN , ne güzel KADIN... '''

                                                                                                      ESRA KEŞ

                               

                                 

   KEKEMELİK

   Ses ,hece ,sözcük ya da ifadelerde duraksama, uzatma, tekrarlar ve bazen bunların yanında birtakım el,kol,yüz ve vücut hareketleri gibi belirtilerle konuşmanın ritm ve akıcılığında ortaya çıkan bir durumdur.

• Çocuklukta başlar, genellikle dil kazanımının hızlı olduğu dönemde ortaya çıkar.

• Ses ve hece tekrarları ciddi düzeydedir.

• Erkeklerde görülme sıklığı yüksek. Genetik yatkınlıktan ötürü yüksektir.

• Çevre çok önemli bir faktördür.

• Kekemeliğin şiddetinde duruma göre değişiklik görülebilir.

Aileler ve Öğretmenlere Kekeleyen Çocukla Etkileşime Yönelik Öneriler :

•      Konuşma hızınızı yavaşlatın.

•     Evde yada sınıfta aceleci tutumlardan kaçının.Kendi eylemlerinizi yavaşlatarak zaman baskısını azaltmaya dikkat edin.İyi bir programlama günlük yaşam hızınızı azaltabilir.

•     Sıra ile konuşun, çocuğun konuşmasını tamamlamasını bekleyin. Sınıftaki tüm öğrencilere başkalarının sözünü kesmemeleri gerektiğini öğretin.

•    İyi bir dinleyici olun. Çocuk konuşmasını bitirene kadar göz kontağını sürdürün.

•   Çocuğun cümlelerini tamamlamayın.

•   ''Yavaşla , konuşmadan önce düşün, derin bir nefes al '' gibi konuşması ile ilgili öneriler vermeyin.

• Vücudunuzun , duruşunuzun ve yüz ifadenizin düşünceleriniz ve tutumunuzla ilgili bilgi verdiğini unutmayın.

•  Çocukla sürekli soru sorarak iletişim kurmayın.

• Çocuğu grup önünde konuşması yada okuması için zorlamayın.

>>> Kekemelik bir hastalık türü olmadığı için kaynağına müdahale edebilecek bir hap-ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Bu sebeple bazen kekemelik tedavisinde tercih edilen antidepresan haplarının konuşma esnasında yaşanan takılmalara herhangi bir faydası bulunmamaktadır. Kekemelik gibi artık alışkanlık haline gelmiş konuşma yapılarının ancak konuşma terapileri ile akıcı bir hal alması söz konusudur. 


                                                                                                ESRA KEŞ

Ve Sakın Unutma ;

AŞKIN KROMOZOMU OLMAZ......... :)






                                                                                                   ESRA KEŞ

                          OTİZM

    24. ayda otizmli çocukları genel gelişimsel gecikmesi olan ve normal gelişim gösteren çocuklardan ayıran özellikleri :

1.) Uygun şekilde bakmama, bakışta sıcak ifadelerin olmaması

2.) İlgi paylaşım eksikliği

3.) Bakma, yüz ifadesi ,jest ve ses çıkarma koordinasyonu eksikliği

4.)Adıyla çağrıldığında cevap vermeme

5.) Göstermeme

6.) Vücut kısımları ile tekrarlı hareketler

7.) Nesnelerle tekrarlı hareketler

   Dil becerileri açısından grup içi farklılıklar olmakla beraber söylem güçlükleri veya pragmatik(kullanım bilgisi) güçlükler her yaş ve beceri düzeyinde tanımlayıcı özellikleridir.

• Bazılarında sözcük dağarcığı olmak üzere bazı alanlarda çok iyi dil becerileri

• Konuşmaya cevap vermeme, insan sesiyle ilgilenmeme

• Edim bilim bileşeninde ciddi sınırlılıklar 

• Sohbeti kendiliğinden başlatma ve devam ettirmede güçlük

• Somut sözcükleri kolay kazanıyorlar

• Ekolali görülür.(gördüğü bir anı veya olayı sonrasında tekrar etme durumudur.)

• Zamirlerin yanlış kullanım

  Otizmli çocuklar iletişim kurabiliyor fakat sosyal amaçla iletişim kurmada güçlük çekiyor. Daha çok bir şeyi istemek veya reddetmek için yani başkasının davranışını düzeltmek amacıyla iletişim kurarlar.


                                                                                                      ESRA KEŞ